2025 Yılında Türkiye’de Çevre Hukuku: Güncel Düzenlemeler ve Uygulamalar

2025 yılı itibarıyla Türkiye’de çevre hukuku alanında önemli yasal düzenlemeler ve uygulamalar hayata geçirilmiştir. Bu gelişmeler, çevre koruma politikalarının güçlendirilmesi ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılması açısından kritik öneme sahiptir.

İklim Kanunu ve Emisyon Ticaret Sistemi (ETS)

Türkiye’nin ilk İklim Kanunu, 2025 yılında yürürlüğe girmiştir. Bu kanun, sera gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında Emisyon Ticaret Sistemi’nin (ETS) kurulmasını öngörmektedir. ETS, işletmelere belirli bir emisyon kotası tahsis ederek, bu kotanın üzerinde emisyon yapanların piyasadan izin satın almasını gerektiren bir mekanizmadır. Bu sistem, karbon salınımının maliyetlendirilmesi yoluyla çevre dostu teknolojilere geçişi teşvik etmektedir.

Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM)

İklim Kanunu kapsamında, Türkiye’de Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) da devreye alınmıştır. SKDM, ithal edilen ürünlerin karbon ayak izini dikkate alarak, yerli üreticilerin rekabet gücünü korumayı ve çevresel standartları yükseltmeyi amaçlamaktadır. Bu mekanizma, Avrupa Birliği’nin benzer uygulamalarıyla uyumlu hale getirilmiştir.

İdari Para Cezalarında Artış

Çevreyi kirleten kişi ve kuruluşlara yönelik idari para cezaları, 2025 yılında yeniden değerleme oranı olan %43,93 oranında artırılmıştır. Örneğin, egzoz gazı emisyon ölçümü yaptırmayan motorlu taşıt sahiplerine 14.310 TL, standartlara aykırı emisyona sebep olanlara ise 28.637 TL ceza uygulanmaktadır. Ayrıca, izinsiz tesis kuran ve işletenlere 668.677 TL, emisyon sınırlarını aşanlara ise 1.337.445 TL idari para cezası verilmektedir.

Sıfır Atık Projesi ve Geri Dönüşüm Hedefleri

Sıfır Atık Projesi kapsamında, 2025 yılı için atık geri kazanım oranı %37,5 olarak belirlenmiştir. Bu hedefe ulaşmak için geri dönüşüm altyapısının güçlendirilmesi, atık ayrıştırma sistemlerinin yaygınlaştırılması ve kamuoyunun bilinçlendirilmesi çalışmaları sürdürülmektedir.

Su Kanunu ve Yeraltı Suları Yönetimi

2025 yılında etkin su yönetimi için yeni bir Su Kanunu çıkarılmıştır. Bu kanun, su kaynaklarının korunması, sürdürülebilir kullanımı ve su kalitesinin iyileştirilmesini hedeflemektedir. Ayrıca, ruhsatsız yeraltı suyu kullanımlarına karşı düzenlemeler yapılmış ve idari yaptırımlar uygulanmaya başlanmıştır.

Arıtılmış Atık Suyun Yeniden Kullanımı

Arıtılmış atık suyun yeniden kullanım oranı, 2025 yılında %7 olarak hedeflenmiştir. Bu oran, su tasarrufu sağlamak ve su kaynaklarının sürdürülebilirliğini artırmak amacıyla belirlenmiştir. Arıtma tesislerinin kapasitesi artırılarak, arıtılmış suyun tarım ve sanayi sektörlerinde kullanımı teşvik edilmektedir.

Kentsel Dönüşüm ve Riskli Yapı Tespiti

6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’da yapılan değişikliklerle, riskli yapı tespiti süreçleri hızlandırılmıştır. Kentsel Dönüşüm Başkanlığı veya ilgili idareler, riskli yapı tespitini resen yapabilmekte ve gerekli durumlarda kolluk kuvveti marifetiyle tahliye işlemleri gerçekleştirebilmektedir. Ayrıca, kentsel dönüşüm kararları için maliklerin salt çoğunluğunun onayı yeterli hale getirilmiştir.

Türkiye Yeşil Taksonomisi ve Sürdürülebilir Finans

İklim Kanunu ile birlikte, Türkiye Yeşil Taksonomisi’nin kurulması öngörülmüştür. Bu taksonomi, çevresel sürdürülebilirlik kriterlerine uygun ekonomik faaliyetlerin tanımlanmasını ve finansal kaynakların bu faaliyetlere yönlendirilmesini sağlamaktadır. Ayrıca, çevre dostu projelere yönelik teşvik mekanizmaları geliştirilerek, sürdürülebilir finansman imkanları artırılmıştır.

Çevre ve Kent Hukuku İhlallerinin İzlenmesi

Türkiye Barolar Birliği bünyesinde kurulan Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu, ülke genelinde çevre hukuku ihlallerinin izlenmesi ve raporlanması sürecini başlatmıştır. Bu süreç, çevre hukuku alanında etkin denetim ve müdahale mekanizmalarının oluşturulmasını hedeflemektedir.

Uluslararası İşbirlikleri ve Kongreler

Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından düzenlenen Uluslararası Çevre Hukukunun Güncel Sorunları Kongresi, çevre hukuku ile ilgili ulusal ve uluslararası mevzuat ve politikaların değerlendirilmesi, uluslararası işbirliğinin güçlendirilmesi ve yargı uygulamalarındaki hukuki ve pratik zorlukların ele alınması amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bu tür etkinlikler, çevre hukuku alanında bilgi paylaşımı ve farkındalık yaratma açısından önemlidir.

Sonuç

2025 yılında Türkiye’de çevre hukuku alanında gerçekleştirilen yasal düzenlemeler ve uygulamalar, çevre koruma politikalarının güçlendirilmesi ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılması açısından önemli adımlar olarak değerlendirilmektedir. İklim Kanunu’nun yürürlüğe girmesi, Emisyon Ticaret Sistemi’nin kurulması, Sıfır Atık Projesi’nin hedeflerinin belirlenmesi ve su yönetimi alanındaki düzenlemeler, çevre hukuku alanında kapsamlı bir dönüşümün habercisidir. Bu gelişmelerin etkin bir şekilde uygulanması ve denetlenmesi, çevre koruma ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşılmasında kritik rol oynamaktadır.

Konuya ilişkin daha detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir